Peli Parke Turanlar Grup :Mehmet Karahasanoğlu İle ERP takip sistemi İle ilgili yapılan mulakat:
ORSİAD gazetesi olarak sektördeki bir sıkıntıyı gündeme getirmek isteriz; Bayiler zorda kaldıkları zaman üreticinin belirlediği rakamlara ulaşmak için daha düşük fiyata ürün satabiliyorlar. Bu da bir çok firmanın ayı karsız kapatmasına sebep oluyor. Bu konuda bir önleminiz var mı?
Bu durumun ana sebebi, firmaların toptancı bayilerine aylık bazda belirli hedefler koyması ve o hedeflerde doluluğu olsa da bölgelerinde o miktarı çekme zorunluluğu getiriyor. Mesela hedef koymuş, bu ay birinden 1 milyon diğerinden 2 milyon alacaksın. Burada biraz satıcıları zorlayarak bunları toplamaya çalışıyorlar. Tabi firma da bayiliğini kaybetmesin diye çeklerini vermek zorunda kalıyor. Bu fabrika için ilk başta güzel görünse de içeriğine girince doğru bulmuyorum. Malın teslimatını zamanında almış mı? ideal şekilde alabilmiş mi? pazarın değişkenliklerinde üreticilerin son almış olduğu bağlantıyı harcayabilmiş mi? gibi detaylar da tabi ki önemli.
Sorduğunuz soruya cevaben de; Biz , tüm firmaların bildiği gibi pazarda özellikle üretimin başlangıcından yani odun hammadde girişinden, toptancı satış son noktasına kadar takip eden izleyebilen bir firmayız. Sene başı itibariyle ERP takip sistemini kurduk ve kademe kademe ilerliyoruz. Şu anda bizim bu türden olabilecek bayilerimizin veya pazardaki herhangi bir malımızın normal değerinin altında satışı tespit edilip bize bildirilmesiyle anında bu tür yanlışlıkları önlemiş olacağız. Malımızın ters valör dediğimiz yani daha düşük değerde satıldığı bir noktayı tespit ettiğimizde otomatikman bayinin son durumunu da belirleyip müdahale edebiliyoruz. Bu çalışmayı tüm firmalar ne kadar aktif hale getirirlerse bu tür firmaları ve kaçak satan firmaları elemiş oluruz. Sizin de ORSİAD olarak bu konuya eğilmeniz oldukça faydalı bir hareket.
Bayilerinizi nasıl belirliyorsunuz ve bu sistemin içine nasıl dahil ediyorsunuz?
Bütün bayilerin biz de teminatları vardır. Firma olarak yoğun baskı altındaki bayileri çalıştırmamayı tercih ediyoruz. Çünkü zorlandığında siz zarar görüyorsunuz. Her ay bağlantı döneminde elindeki miktarı harcayıp harcamadığını kontrol ederek bağlantısını almaya çalışıyoruz. Bir de, evraklarını aldığımız dönem itibariyle portföyünde ne kadar müşteri var, ne kadar şahsi çeki var bunlar da bizim dikkat ettiğimiz noktalar arasında.
Firma olarak ilk başlarda bölgesel bazda bayilik sisteminiz vardı, şimdi İl bazında bayilik sistemiyle ilerliyorsunuz, bu noktada hedefleriniz nelerdir?
Ana fikir bayinin para kazanmasıdır. Pazardaki nüfusla doğru orantılı bir şekillenmedir. Peli Parke olarak o pazardan alacağı hedefi biz belirleriz. Örneğin 1 milyonluk bir şehirse Türkiye kriterlerine göre de yılda 1 milyon m2 parke satıyor demektir. Toplam Türkiye pazarındaki payım %20 ise ben o pazardan 200.000m2’lik pay almam lazım. Bu rakamı tek bayi mi yapar çift bayi ile mi yapabilir? Bunu ölçümleyip ona göre belirliyoruz. Tabi tek bayi olmanın getirdiği avantajlar var. Mesela tek bayilik yapan bir firma marka imajını tek başına kurabiliyor, kendi fiyat politikasını belirleyebiliyor ve alt bayi yapılanmasını oluşturabiliyor. Dolayısıyla, tek bayilik sistemi her firma için oldukça mantıklı ideal bir sistemdir. Biz de bu sistemi korumaya çalışıyoruz. Ayrıca büyük bölgeler olduğunda 5 milyonluk 10 milyonluk illerde hedefler de büyüyor mecburen. 2 veya daha fazla bayilik sistemi kurmak zorunda kalıyoruz. Zaten Türkiye’de bu şekilde 5- 6 tane il var.
Biz genelde başından beri il bayiliği üzerinde durduk hedefimiz bayilik değil toptancılık yani toptan depo kurma mantığı hakim. Çünkü biz hiçbir zaman üretici olarak 10 rengi bir arabaya koyarak yollamadık. Dolayısıyla bayinin, rengi , stoğunu, renk çeşitliliğini oluşturması lazım. Parke paletleri yükte ağır olduğu için örneğin 110 m2 mal yaklaşık olarak 1 tona yakın geliyor. Bu nedenle toptancı depoları bizim için hedeftir. Biz sadece doğuda iyi gezilemediği için bölgesel bir çalışma yapmıştık.
Şuanda Türkiye’nin harcadığı miktar inşaat sektörünün de yükselişiyle birlikte 100 milyon m2 yi buluyor. Bu rakamın %20’lik payını ithal ürünler pazarı almıştı. Döviz kurlarındaki değişkenlikten dolayı son 6 aydır yerli firmalar üzerinde dağılım göstermektedir.
2015 için piyasalar Peli Parke’den neler bekliyor?
Biz tüm pazardaki firmalardan farklı olarak laminat parke üretiminde dünya pazarında olan tüm ürün çeşitliliğini yapabilecek bir alt yapıya sahip bir grubuz. Bunun da temelinde, farklı ürün gruplarında çalışan iki tane güçlü firmamızın olması var. Pelit Arslan ve Vezir köprü. Şu anda Vezir Köprü üretim yapıyor fakat Pelit Arslan‘da pazarda işin çok önemli bir bölümünü tamamlayan faktör. Dolayısıyla biz pelit Arslan’ın da ürün gruplarını parke sektörünün içerisine katıp dijital parkeler gibi yeni ürün grupları çıkarmayı hedefliyoruz.
Biz sadece laminat parke ve çeşitliliği olarak değişik, yerde kaplanabilecek her ürünü bayimize ve satış noktalarına taşımayı düşünen bir firmayız. Lamine de sektörel bir adım attık. İleride belki değişik farklı ürün gruplarıyla da pazarda yer alabiliriz.
Peli Parke olarak, sektörde herkesin düşünüp de dikkate almadığı konuları gündeme getirdiğiniz için teşekkür eder,başarılarınızın devamını dileriz.